AnasayfaKurumsalBlogDuyurularİletişim

Geçmiş Zamanda "when" ile "while" Nasıl Kullanılır?

Geçmiş Zamanda "when" ile "while" Nasıl Kullanılır?

 

Günlük yaşantımızda insanlara, başımıza gelen olayları ya da duyduğumuz şeyleri sıkça anlatırız. Bunu İngilizcede yapmak istediğinizde de “when” ve “while” bağlaçlarından oldukça yararlanıyoruz. Şimdi sizlerle, birisine bir olay anlatırken when ve while bağlaçlarını nasıl kullanacağımıza bakalım.

When ve while bağlaçlarının genellikle ne anlama geldiğini karıştırabiliyoruz. When’i Türkçede “-dığında” ya da “-diğinde” ekleriyle kullanıyoruz; while ise “-iken” olarak dilimizde bulunuyor. Yine de anlamlarını karıştırıyorsanız mantık yoluyla hangisinin kullanılacağını belirleyebilirsiniz.

- When (-dığında, -diğinde)

When’i kullanırken göz önünde bulundurmanız gereken en önemli şey, eylemin bir kez olup bitmesidir, süreklilik olmaması gerekir. “Kapıyı açtığımda bir ses duydum.” dediğinizde, kapıyı yalnızca bir kez açıyorsunuz ve bitiyor, bir süreklilik söz konusu değil. Bunu düşünerek cümlelerinizi kurmaya çalışırsanız karıştırma olasılığınız daha da azalacaktır.

I heard a noise when I opened the door.

When bağlacı, kendisinden sonra gelen cümleye anlam kazandırır. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, “... when I opened the door.” kapıyı açtığımda anlamına geliyor.

Cümleye başlarken When ile başlamanızda da bir sakınca yoktur; ancak bu kez when’li cümlenin sonuna virgül eklemeniz gereklidir:

When she left home, she called her husband. (Evden ayrıldığında, kocasını aradı.)

When’i bir olayın kesintiye uğradığı durumlarda da kullanabiliyoruz, buna da interruption diyoruz. Bunun için o an sürekliliği olan bir olaydan söz etmemiz gerekir (örnek: televizyon izlemek). Süreklilikten, o an gerçekleşen olaylardan söz ederken de “Continuous” yapıları kullanıyoruz, geçmiş zamanda da bu “the Past Simple Continuous” olarak geçer.

Kapı çaldığında televizyon izliyordum.

Televizyonu bir kez izlemiyorsunuz, bir süreklilik var söylediğimiz cümlede. Öyleyse:

I was watching TV when the doorbell rang.

Yine önceden belirttiğimiz gibi, cümleye when ile başlayıp ikinci cümle ile arasına virgül yerleştirmeniz gereklidir.

When I called him, he was doing his homework. (Onu aradığımda ödevini yapıyordu.)

Öğrencilerin kafasını karıştıran bir örneği yorumlayalım şimdi de:

I was eating when the phone rang. (Telefon çaldığında yemek yiyordum.)

Öğrencilerin sorduğu soru genellikle şu oluyor: “Telefon sürekli çalmıyor mu?”

Haklılar da; ancak telefonun kısa süreli çalıp hemen kapanması ya da uzun uzun çalıyor olması bizi ilgilendirmemektedir. Önemli olan şudur: Sizin yemek yemeniz kesintiye uğradı telefon çaldığından ötürü. Telefonun çalmaya başlaması bizim işimizi böldü, sürekli çalması değil. O yüzden when kullanılır. Öğrencilerin dediği gibi düşünseydik “bir yandan yemek yiyorum, bir yandan da telefon çalıyor ve yanıtlamıyorum” gibi algılanabilir.

- While (-iken)

While bağlacı when’e göre daha kolay geliyor öğrencilere. Aynı anda gerçekleşen ve süreklilik taşıyan iki olayı anlatırken while kullanırız. Bunun için de bize gereken yine “the Past Simple Continuous” olacak. “Ben yemek yaparken arkadaşım da bulaşıkları yıkıyordu.” gibi bir cümle kurmak isterseniz şöyle yazmanız gerekecektir:

My friend was washing the dishes while I was cooking.

İki olay da aynı anda gerçekleşiyor ve süreklilik var. O yüzden “was/were” ve “eylem + ing” kullandık while ile birlikte. When’de olduğu gibi, while da kendisinden sonra gelen cümleye anlam kazandırır.

Yine when’de olduğu gibi, cümleye while ile başlayıp ikinci cümle ile arasına virgül konulması gereklidir.

 

While we were waiting for the bus, it was raining. (Biz otobüs beklerken yağmur yağıyordu.)

Bir eylemin kesintiye uğradığı durumları (interruption) while’da da görürüz:

I had an accident while I was driving home. (Eve arabayla giderken kaza yaptım.)

Arabayla eve gitmeyi bir kez yapmadığımıza göre, süreklilik taşıyan bir eylem olduğundan “…I was driving home.” dedik; ancak kaza bir kez olur ve biter, o yüzden geçmiş zamanla anlattık (I had an accient). Kaza yapmak da eylemimizi yarıda kesmeye neden oldu.

 

While we were watching a film, the electricity went out. (Film izlerken elektrik gitti.)

UYARI:

“Ben çocukken”, “ben 18 yaşındayken”, “ben üniversitedeyken” gibi durumlarda while kullanılmaz, when kullanılır.

While I was a child YANLIŞ

When I was a child DOĞRU

 

İngilizce konuşma odaklı bir dil kursu olan Konuşma Kulübü’nde CEFR kriterlerine uygun  eğitim müfredatı ile İngilizceyi ilk dersten itibaren her ders konuşursunuz. Böylece İngilizce konuşurken öğrenmeniz gereken tüm ifadelere hâkim olursunuz. Türkiye’nin ilk ve tek 8 kişilik sınıflarında, her ders yeni bilgiler öğrenirsiniz ve İngilizceyi konuşarak öğrenme imkanı bulursunuz.Günlük hayatınızda da bu bilgileri özgüvenle kullanabilirsiniz kendinizi İngilizce olarak rahatlıkla ifade edebilirsiniz.