AnasayfaKurumsalBlogDuyurularİletişim

İngilizcede Yağmurdan Nasıl Bahsedilir?

İngilizcede Yağmurdan Nasıl Bahsedilir?

İngilizcede yağmurdan nasıl bahsedilir?

Hava durumu hem Türkçe hem İngilizce konuşanların günlük sohbetlerinde en çok bahsettiği konulardan biri. İngilizcede özellikle yağmurlu havalardan, yağmurun şiddetinden ve şeklinden bahsederken günlük hayatta kullanılan pek çok söz öbeği bulunmakta.

  • What is it like outside? Is it raining or sunny?

Dışarıda hava nasıl? Yağmurlu mu güneşli mi?

Dışarıda havanın nasıl olduğunu İngilizce olarak yukarıdaki gibi sorabiliriz. Ancak soruda ne “weather” ne de “air” kelimesi geçiyor. Bunun sebebi İngilizcede havadan bahsederken “it” zamirinin kullanılıyor olması.

  • How is it outside? Is it still raining?

Dışarıda hava nasıl? Hala yağmurlu mu?

  • Yes, it is 14 degrees today.

Evet, hava bugün 14 derece.

  • It’s raining.

Yağmur yağıyor.

İngilizcede yağmurun yağdığını söylemenin en sık kullanılan yöntemi “It’s raining” demektir. Ancak yağmurun şiddetine ve hızına göre kullanılan çeşitli ifadelerden de bahsedeceğiz.

  • It’s spitting.

Yağmur başlıyor.

İngilizcede “tükürmek” anlamına gelen “spitting” aynı zamanda henüz yağmaya başlamış ve daha sağanak bir yağmurun habercisi olan ilk damlaları tarif etmek için kullanılır.

  • It’s drizzling.

Yağmur çiseliyor.

İngilizcede “küçük damlalarla düşmek; çiyin dökülmesi” anlamına gelen “to drizzle” fiili, yağmur için kullanıldığında “Yağmur çiseliyor” anlamına gelir. Normal yağmur damlalarından küçük damlalarla ve bazen de hafif bir sisin eşlik ettiği yağmuru tarif etmek için “It’s drizzling” denir.

  • It’s only a shower.

Yağmur yağıp geçecek.

İngilizcede “duş” anlamına geldiğini bildiğimiz “shower” kelimesini yağmurla ilgili kullanımların arasında da görüyoruz. Bunun sebebi duşun aslında kısa süreli bir eylem olması ve yağan yağmurun da bu eyleme benzetilmesi. Yani, “It’s only a shower” kısa süre yağıp sonra duran yağmurları tanımlamak için kullanılır.

  • It’s been raining on and off all day.

Yağmur bütün gün yağıp durdu.

Yukarıdaki cümlede gördüğümüz “on and off” öbeği İngilizcede yalnızca hava durumuna özel olarak kullanılmıyor. “on and off” aslında “arada bir” gelip giden, başlayıp duran eylemleri tarif etmek için kullanılan bir ifade. Yukarıda gördüğümüz cümleden ise yağmurun tüm gün bir başlayıp bir durduğunu anlıyoruz.

  • It’s been pouring.

Sağanak yağıyor.

İngilizcede sağanak yağış için kullanılan pek çok ifadeden biri olan “pouring” aslında “bir likidin kabından aralıksız bir şekilde dökülmesi” anlamına geliyor. Bu size bir şey hatırlattı mı? Evet, bardaktan boşanırcasına!

  • We got caught in a downpour.

Sağanağa yakalandık.

Tıpkı “pouring” ifadesinde olduğu gibi “sağanak yağış” anlamına gelen “downpour” ifadesinin arasındaki benzerliği fark etmiş olmalısınız. Aynı kökten türeyen bu iki ifade benzer anlamlarla kullanılmaktadır. Tek farkları “downpour” bir isimken, “pouring” ifadesinin bir sıfat olması.

Yukarıdaki cümlenin tamamı ise “Sağanağa yakalandık” anlamına geliyor.

  • It’s bucketing down.

Sağanak yağıyor.

İngilizcede sağanak yağıştan bahsederken kullanılan ifadelerin bir diğeri “bucketing down”. İngilizcede “kova” anlamına gelen “bucket”, eylemin yönünü ifade eden “down” ifadesiyle birleşince gözümüzün önüne kovadan boşanırmış gibi yağan bir yağmur geliyor.

 

İngiltere’nin yağmurlu havası sebebiyle yağmuru tarif etmek için sayısız ifade kullandıkları çok açık. Bu ifadelere ek olarak yağmurda ıslanmakla ilgili de pek çeşitli ifadeler bulunmakta.

  • I got soaking wet.

Sırılsıklam oldum.

Bazen yağmurdan kaçamazsınız. Şemsiyenizi de evde unuttuysanız, mutlaka ıslanırsınız. İngilizcede “ıslandım” demek için “I got wet” diyoruz. Tahmin de edebileceğiniz gibi “wet”, Türkçede “ıslak” anlamına geliyor. Ancak İngilizcede bir fiil olan “to soak”, Türkçede “bir şeyi suda bekletmek, iyice ıslatmak” anlamına geliyor. İkisini bir araya getirip “soaking wet” olarak kullandığımızda ise Türkçede bunu karşılayan ifade “sırılsıklam” oluyor.

  • I’m drenched.

Sırıksıklam oldum.

İngilizcede “birini ya da bir şeyi tamamen ıslatmak” anlamında kullanılan “to drench” mesele yağmur olunca tabii ki “Sırıldıklam oldum” demenin farklı bir ifade şekli olarak karşımıza çıkıyor.