AnasayfaKurumsalBlogDuyurularİletişim

İngilizcede Yer Edatları Kullanımı (At - In - On)

İngilizcede Yer Edatları Kullanımı (At - In - On)

Yer Edatları

Prepositions of Place: At, on in

  • Where is she?
  • She is at a concert.
  • And the concert is…
  • Uh it is in the hall.

Bu soruların cevaplarını siz veriyor olsaydınız, aynı edatları mı kullanırdınız? İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenirken bu “preposition” olarak adlandırılan küçük kelimeleri doğru yerde kullanmak biraz zorlayıcı olabilir. Ancak neden at a concert ve neden in the hall olduğunu öğrendikten sonra, aynı mantığı kendiniz de kurabilecek ve bu edatları doğru bir şekilde kullanabileceksiniz!

Bu yazıda “preposition”ların yalnızca bir yeri belirtirken nasıl kullanıldıklarını inceleyeceğiz.

At

At; on ve in ile karşılaştırdığımızda çok da belirli adeta bulunduğu yerde birtakım aktivitelerin gerçekleştiği yerler ve adresler gibi noktasal lokasyonları ifade etmek için kullanılır.

You need to be at the airport before check-in time.

Noktasal lokasyon

She is waiting for the bus at the station in front of the market.              

Noktasal lokasyon

She must be at the office now.

Noktasal lokasyon

I feel really good at home.

Noktasal lokasyon

He used to read newspapers at the breakfast.

Bir aksiyonun gerçekleştiği o belirli nokta

We met at a party in New York.

Bir aksiyonun gerçekleştiği o belirli nokta

I don’t like sitting at a desk for 6 hours a day.

 

This meal is the best thing you can eat at a restaurant like this.

She teaches English at the University of Jordan.

I live at 55 Cambridge Road.

 

At

The airport

the Office

The station

Home

Breakfast, lunch…

A party

Desk

A restaurant

A school/university

A concert

The supermarket

 55 Cambridge Road

 

On

On, bir yüzeyde duran insan ya da şeylerin yerleri hakkında konuşurken kullanılır. Bunun yanı sıra, her katın bir yüzey olmasında ötürü; binaların katlarından ve bir “board” üzerinde durulduğu için toplu ulaşım araçlarından önce olmak üzere kullanılır.

I live on the 5th floor.

  • Bina katlarından önce on kullanılır.

First, sit on the sofa and think about nothing for a second.

Yüzey

Which one do you prefer watching a movie on TV or on a bigger screen at the cinema?

Yüzey

I was on the train when she called me.

  • Bazı ulaşım araçlarından önce on kullanılır.

Our song is playing on the radio right now.

  • Radio ve telefon gibi iletişim araçlarıyla on kullanılır.

The building is on Oxford Street.

 

On

5th floor

The sofa

TV/radio/phone

train/bus/plane/ship

The equator

The table

The Wall

The paper

The water/lake

The window

The court

An island

The street

The corner

The coast

 

In

In, belirlenmiş ya da belirgin kenarları olan herhangi bir şeyin içinde olan insan ya da şeyleri ifade etmek için kullanılır.

What do you have in your pocket?

Is that a dead fly in your cup?

He is waiting for me in the car.

  • Diğer araçlarla on kullanılmasına rağmen araba ile in kullanılır.

In the car

On the bus/plane/train/ship

I live on the 5th floor at 35 Oxford Road in London.

He went to work in Britain.

  • Sınırları olan şehirler ve ülkeler gibi bölgelerden önce in kullanılır.

People are having fun and eating ice cream in the park.

We are planning a holiday in the mountains.

My family used to have a farm in the country.

Isn’t it dangerous to swim in the lake?

Until being called, you can rest in the waiting room.

  • Odalar gibi sınırları ve isimleri olan geniş alanlarla in kullanılır.

Would you like to have some milk in your coffee?

  • Likitlerden önce in kullanılır.

I left phone charger in your office!

  • Lokasyonundan değil, iş yerinin içinden bahsedildiğinde at yerine in kullanılır.