“Very” ve “Really” yerine kullanabileceğiniz kelimeler!
“Very” ve “Really” yerine kullanabileceğiniz kelimeler!
Başlangıç seviyesinden ileri seviyeye, ana dili olarak konuşanlardan, dili öğrenenlere; İngilizce dilinde en çok kullanılan kelimelerden ikisi ‘very’ ve ‘really’. Fakat konuşma dilinde bu kelimeyi tekrar tekrar kullanmak, konuşmamızı sıkıcı ve monoton yapabilir. Bu blog yazısında bu kelimenin kullanımı veya yerine kullanılabilecek yapıları inceleyeceğiz.
Öncelikle ‘very’ kelimesinin nerelerde kullanılabildiğine bakalım;
1-Bir sıfatı kuvvetlindermek için kullanılabilr.
2-Bir zarfı kuvvetlendirmek için kullanılabilir.
Sıfatı kuvvetlendirmek için kullandıklarımızla başlayalım ve örnekler üzerinden gidelim.
“It is hot.”
Bu cümlemizin mesajı gayet açık. Ama ‘hot’ (sıcak) kelimesini kuvvetlendirmek istersek şu şekilde kullanabiliriz;
“It is very hot.”
“It is really hot.”
Başka örneklerde kullanmak istersek;
“We have a very friendly dog.”
“This question is really difficult.”
“She is very upset because of the recent changes.”
“We’ve got a very bumpy road ahead of us.”
Kullanmış olduğumuz bütün örneklerde ‘very’ ve ‘really’ sıfatların anlamlarını kuvvetlendirmektedir. Peki ya zarflar ?
Tekrar örneklerle başlayalım;
“She writes well.”
“I always walk quickly.”
‘Well’ ve ‘quickly’ bu cümlelerin zarflarıdır. Şimdi de zarflarımızı kuvvetlendirelim.
“She writes very well.”
“I always walk very quickly.”
Şimdi bu kelimelerin yerine kullanabileceğimiz farklı ve konuşmayı akıcı yapabilecek yapılara bakalım.
“This room is very cold.” “This room is freezing.”
“It is really hot today.” “It is scorching today.”
“I am really tired.” “I am exhausted.”
“He got really angry.” “He got furious.”
“You look really good in this picture.” “You look great/gorgeous in this picture.”
“I think this is very expensive.” “I think this is costly.”
“The story in this one is very easy” “The story in this one is simple.”
“The picture you showed me was very scary.” “The picture you showed me was terrifying.”
“She is really busy.” “She is swamped.”
“I hope this isn’t a really big problem.” “I hope this isn’t a massive problem.”
Bu örnekler sadece bir kısmı ve bunları başlangıç noktası olarak kullanabiliriz. Benzer kelimeleri öğrenmek kelime dağarcığımızı geliştireceği gibi, anlatımımızı da kolaylaştıracaktır.