AnasayfaKurumsalBlogDuyurularİletişim

Yemek Tariflerinde Sıkça Karşılaşacağınız 27 Kelime

Yemek Tariflerinde Sıkça Karşılaşacağınız 27 Kelime

İngilizce Yemek Tariflerinde Karşılaşabileceğiniz 27 Kelime

Dünya mutfağı deyince aklınıza tatmak için sabırsızlandığınız çeşitli yemekler geliyorsa veya yeni yemek tariflerini denemekten keyif alıyorsanız size güzel bir haberimiz var. Artık aradığınız lezzeti yakalamak için bir tarifin Türkçeye çevrilmesini beklemek zorunda değilsiniz. Sosyal medyada yeni yemek tarifleriyle karşılaşma ihtimaliniz bir hayli yüksek ve denemek istediğiniz yemek tarifleri İngilizce yazıldığı için yapmaya çekinmeniz gayet normal bir durum.

Sizin için, İngilizce yemek tariflerinde karşınıza çıkabilecek sözcükleri listeledik. Böylece, sosyal medyada gördüğünüz bir yemeğin veya yurt dışında denediğiniz bir tatlının tarifini bulabilir ve aşağıdaki sözcüklerden de faydalanarak yeni tarifler deneyebilirsiniz.

 

Ek olarak, “İngilizcede Bilmemiz Gereken Kısaltmalar” başlıklı blog yazımızda, yemek tarifinde karşılaştığımız kısaltmaları sıralamıştık, okumanızı tavsiye ederiz!

 

Keyifli okumalar!

 

1. Add: Eklemek.

Add sugar to the sauce, and then stir.

Sosa şeker ekleyin ve sonrasında karıştırın.

 

2. Break/Crack: Kırmak.

Break two eggs in a bowl.

Kâsenin içine iki yumurta kırın.

 

3. Dice: Küp küp doğramak.

Dice the meat and cook it on high heat.

Eti küp küp doğrayın ve yüksek ateşte pişirin.

 

4. melt: Eritmek.

Melt some butter in a pan.

Tavada biraz tereyağı eritin.

 

5. Beat/whisk/whip: Çırpmak.

Whisk egg whites until stiff.

Yumurta beyazını katılaşana kadar çırpın.

 

6. Mash: Lapa/püre yapmak, ezmek.

Mash the potatoes thoroughly.

Patatesleri iyice püre yapın.

 

7. Spread: Yaymak.

Spread the cream on top of the cake layer.

Kek diliminin üzerine kremayı yayın.

 

8.Roll out: (Hamur) açmak.

Roll out the dough without flour.

Hamuru un olmadan açın.

 

9. Fry: Kızartmak.

Fry the potatoes in olive oil for a different experience.

Farklı bir deneyim için patatesleri zeytinyağında kızartın.

 

10. Peel: kabuğunu/zarını soymak

Peel the onions carefully.

Soğanları dikkatlice soyun.

 

11. Mix: (Birbiriyle) Karıştırmak/katmak.

Mix milk with honey, then heat it.

Bal ile sütü karıştırın, sonrasında ısıtın.

 

12. Cook: pişirmek.

Cook the pasta for at least 10 minutes.

Makarnayı en az 10 dakika pişirin.

 

13. Cut: Kesmek/bölmek

Cut the beef into little pieces.

Dana etini küçük parçalara bölün.

 

14. Chop: Doğramak.

Chop two cloves of garlic and mix it with salt.

İki diş sarımsağı doğrayın ve tuz ile karıştırın.

 

15. Slice: Dilimlemek.

Slice the cheese thinly.

Peyniri ince dilimleyin.

 

16. Grate: Rendelemek.

First, peel the carrots, then grate them.

Önce havuçları soyun, sonra rendeleyin.

 

17. Boil: Kaynatmak.

Boil water in a large pot.

Büyük bir tencerede su kaynatın.

 

18. Steam: Buharda pişirmek.

Steam the vegetables until tender.

Sebzeleri yumuşayana dek buharda pişirin.

 

19. Pour: Dökmek

Pour some pomegranate sour sauce on salad.

Salatanın üstüne nar ekşisi sosu dökün.

 

20. Grill: Izgarada pişirmek/mangal yapmak

Turn meatballs twice or three times while grilling.

Izgarada pişirirken köfteleri iki ya da üç kez çevirin.

 

21. Roast: fırında kızartmak.

Roast the chicken for one hour.

Tavuğu bir saatliğine fırında kızartın.

 

22. Bake: Fırında (kek, pasta) pişirmek.

Place the chocolate cake in the oven, and bake it for 20 minutes.

Çikolatalı keki fırına koyun ve 20 dakika pişirin.

 

23. Stir: Kaşıkla karıştırmak.

Stir the soup until it is ready.

Hazır olana dek çorbayı karıştırın.

 

24. Sprinkle: Serpiştirmek.

Sprinkle some salt on the salad.

Salatanın üstüne biraz tuz serpiştirin.

 

25. Scoop out: (Kaşıkla) oymak.

Scoop out the watermelon.

Karpuzu oyun.

 

26. Squeeze: Sıkmak.

Squeeze lemon in the soup when serving.

Servis ederken çorbaya limon sıkın.

 

27. Saute: Sote yapmak.

Saute the mushrooms for 5 minutes.

Mantarları 5 dakika boyunca soteleyin.

 

Konuşma Kulübü’nde CEFR kriterlerine uygun, güncel konulardan oluşan eğitim müfredatı ile İngilizceye ilk dersten itibaren her ders maruz kalırsınız. Böylece İngilizce ile alakalı öğrenmeniz gereken tüm ifadelere hâkim olursunuz. Türkiye’nin ilk ve tek 8 kişilik sınıflarında, her ders yeni bilgiler öğrenirsiniz ve İngilizceyi konuşarak öğrenme imkanı bulursunuz.